2010/09/21

Sarı Defter

Dün neredeyse 6 saat boyunca Ayşegül ve onun biricik danaları ile beraberdim. Antikacılar sokağında "Grange" diye bir yerde oturduk, muhabbet ettik, eğlendik... Ben nasıl bir insanım biliyor musunuz? Herkes ile muhabbet ederim. Haa belki görüşmem, aramam. Ama tanıdığa rastladığım an gayet samimi bir şekilde konuşurum. Öyle saklamam hissettikleri, fikirlerimi. Bende çoğu şey açıktır. Gizlediğim şeyler yok mu? Var tabii! Ama ya insanları üzmemek için söylemem yada başkaları rica eder söyleme diye. Yoksa ben anlatırım. Hiç sorun değil. Neyse...Hayatımda zevk aldığım ender muhabbetlerden biri oldu . Öyle Rönesans döneminden falan bahsetmedik. İşin en güzel tarafı sadece 1 bira içtim. Daha fazla içmeme gerek kalmadı. Hatta o bir birayı bile içmesem olurdu. Ayşegül ve danalarının bünye üzerindeki etkisi çok şaşırtıcı. Onlarla konuşmak bana apayrı bir kafa yaşattı. Mutlu oldum. En güzeli aldığım kararları açıkladığım an bir kişi karşıma çıkıp "Yanlış yaptın" demedi. Hepsi destekledi. Onların anlattıkları ile benim de kafamda ki düşünceler netleşti. Bazı şeyleri bilirsiniz ama elinizde somut deliller yoktur ya hani. İşte o somut delillere dün ulaştım ben. Ve tiksindim. "Nasıl görememişim" diye hayıflandım. Dün bütün gece aklıma işittiğim laflar geldi. O lafların altında neler yattığını gördüm. "Öahh" dedim kendime. "Şiv'a ne aptalsın kızım. Hiç mi farketmedin?!" Farketmedim ama işte.Böyle şeyler görmediğim için anlamamışım işte. Ne salaklık. Ama artık biliyorum. Hayatımı buna göre düzenleyeceğim. Aynı masada oturdum bugüne kadar. Öğrenene kadar. Ama artık "Dur" demenin vakti geldi. Ben yokum. Kendi kendinize at koşturun.

Amann! Daha önemli bir durum var. Hayatımı tamamen değiştirecek bir şey. Sarı bir defter. Hediye olarak gelmedi. Dünyada sadece 10 tane yok bu defterden. İçinde "Benimle evlenir misin" de yazmıyor. Bildiğin defter işte. Dia'dan aldım. 2 liraya. Haa! Çok tatlı inkar edemem. Biraz da o yüzden aldım. "Niye önemli?" diye sorarsanız. "Ne biliyiiim ben yeaa!" diye cevap veririm. Sevdim ama defteri. Sanki ona yazacağım şeyler, küçük notlar, hatırlatmalar bana iyi gelicek. Kendimi tanımaya başlayacağım. Sadece bu yüzden bile mutlu olabilirim.



8 yorum:

zey0zey dedi ki...

sarı bir defter benimde değiştirebilse hayatımı şöyle ekşın katsa bana nbr falan dese bana içini dök rahatla dese bende yazsam yazsam ona rahatlasam =) ah keşkee

oltaignesiyim dedi ki...

zey0zey Valla konuşmaması daha iyi benim için. Ben söyleyeyim o dinlesin. Haa ekşın kattı mı? Kattı.(:

Kelebek dedi ki...

Öyle bir defter gerçekten insanın hayatına farklı bir şey katıyor. Her sene bir defter alıyor ve her sene dolduruyorum o defteri. Arkandayım. O deftere yazmayı bırakma. Bir sene sonra yazdıklarını okuduğunda çok güleceksin :D

oltaignesiyim dedi ki...

Mercan'ım umarım dediğin gibi olur. 1 sene sonra bakar ve gülerim yazdıklarıma. Öncesinde de defterlerim vardı yazardım ama bu sefer daha farklı sanki. Yardımcı oluyor bu defter bana.

piktobet dedi ki...

açıksözlü olmak güzel şey. iyimserlikten sıklıkla başı ağrısa da insanın. patavatsızlık derler yargılanırsın gıyabında her defa.
o deftere ilk cümleyi yazdıktan sonra da albenisi gitmez umarım.

oltaignesiyim dedi ki...

piktobet Patavatsızlık ile suçlandığım çok oluyor. Ama yapabileceğim bir şey yok. Ben böyleyim. Ben de o ilk cümlenin devamı gelicek mi diye merak ediyordum. Geldi ama. Neredeyse 10 sayfa doldurdum. Mutluyum. (:

Antipatik Yazar dedi ki...

O sarı defter hislerinle eskisin inşallah;
Onları kaleme alırken, beğenmeyip sildiğinde kalan yaşanmışlık izleriyle

oltaignesiyim dedi ki...

Antipatik Yazar O hisler bir eskisin...Kalmasın hiç. En ufak bir iz bile istemiyorum onlardan. Değil 1, 100 tane sarı defter bitirsem gerekse bile yaparım. Kalmasın, istemiyorum.